Kayıtlar

Kasım, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KIRGINIM

Bugünlerde her yer gri. Bakışlarım koyu gri Sözlerim açık gri Duyduklarım ve unutmak istediklerim ise siyaha yakın bir antrasit . İnce bir çizgi var iki rengin arasında  ; Siyah asaleti temsil ederken gri , boğucu ve soğukluğu hissettirir her daim ... Hayatımızın ince çizgileri de böyle değil mi ? Gün'e aydın olsun diye başlar Gece'nin iyi olmasını temenni ederek gözlerini kapatmaz mı insan ? Peki hangi günler güzel ; geceler iyi geçer  bizler için ... Gözyaşlarıyla son bulacağı bir geceye kim uyanmak ister ? Dokunmayın bugünler de bana İyi değilim Kırgınım Sıradan gidiyor herşey Kasım'ın son demlerinde yudumluyorum çayımı Gelmese diyorum yeni bir gün daha önüme Boş boş saatlerce susuyorum Geçtiğim yolları tekrar tekrar yürüyorum . Sahil boyu yürüyüp Martılarla sohbet ediyorum. Yitirdiğim ,kaybettiğim ne varsa oracıkta bırakıp dilek diliyorum . Yeni bir umutla bakabilmeyi öğrenmek istiyorum Hayatın bana sunacağı gökyüzümü çiziyorum Mavi bulutların arası

KADININ DUYGUSALLIĞI ERKEĞİN MERTLİĞİ

KADININ DUYGUSALLIĞI ERKEĞİN MERTLİĞİ Kadın naif bedeninde sakladı yaşadıklarının izlerini. Kimsesiz bir çocuk gibi sakladı her acıyı . Görünür de izi olmayan yaraları vardı kabuk bağlamayan. Geceleri sızlayan bedeninden dökülen göz yaşları ay ışığında son buldu.  Sözcükleri dile gelmedi . Susmayı tercih etmedi aslında.  Haykırsa da gideni geri döndüremeyeceğini biliyordu.  En uzun cümlelerin başına ekledi Keşke’lerini … Acılarını kabullenerek büyüdü.  Alışkanlıklarından vazgeçmeye başladı. En sevdiği insanı düşünmemek elde değildi.  Anıları vardı bir de o anılara anlam katan yaşanmışlıkları. Şimdi nasıl da yalnız kalmıştı. Dua ediyordu sadece gönül yükünün azalması için.  En son ne zaman ağlamadan uyuduğunu unutmuştu. Oysa hayal kurarak uyumak en çok sevdiği şeydi. Yatağına kollarını başının altına alarak uzanır ve  odasında değil de sevdiği adamın kollarında uyuduğunu hayal ederek baş koymuştu her gece tek kişilik dünyasın da .  Tek kişilik yatağ

Gitmesini Bilirim

Bende gitmesini bilirim hem de öyle bir giderim ki Tebessüm bırakan  kadınların sahte kahkahalarında ararsın gidişimi Öyle bir giderim ki Susmaya ne hacet kalır dilinde ne de konuşmaya tek bir kelamın Var olduğumu sandığım hayatından yok oluşumla giderim. Kapalı kalplere ince nakış misali işleye işleye giderim Sözlerim ağır gelmesin kocaman cüssene Hadsizlik değil bende ki Sevdanın izleridir gidişim Ve ardından Senin bekleyişin Hiç geri dönmeyişim Bir ses duyarsın uzaklardan kaybettiğin Beni ararsın avuçlarında Gidişimle Sensiz aydınlıklara Güneş olmaya Yeniden başlamaya ...

SÖZLERİMİN SÜKUNETİ ...

Resim
Dudaklarımda imzalı yaşanmışlıklar, içimde sakladıklarım dökülmüyor sözlere ... Susmanın verdiği huzur ile yazıyorum kalbimden geçenleri Engel tanımayan hayatlara prangalar bağlamış insanlara inat Gözümde büyüttüğüm değerler , yerle bir olan düşünceler Kıymet edilmeyen insanları hayat yolculuğunda yol arkadaşı edinenler Karanlıklar ardında kendini kaybetmiş ,nefes almaya çalışan bedenler Aydınlıklar içerisinde yolunu bulamayan ,karamsarlıkla beynini işgal edenler Susmak için vakit tamam o halde Umutsuzluk için yol değiştirme vakti geldi o halde Yeni rotanızı belirleme zamanı şimdi Varoluşunuzun hakkını vermeniz gerekli ... Güven inşa ettiğiniz kalplerin, narin bedenlerinizde ki kırıklarını onarmak hiç de kolay olmayacak. Sizi anlıyorum ama ,ancak,fakat gibi sözler ekleyerek devam etmeyeceğim.Çünkü kimse sizi anlayamaz. Neler yaşadığınızı , ne ile başa çıktığınızı , nasıl mücadele ettiğinizi , gizlice dökülen gözyaşlarınızın sizi ne kadar incittiğini , çaresizce boş bakışl